WSL Haftalık #18 | Chelsea'den sürpriz puan kaybı, kızışan ilk 3 yarışı
WSL, sezonun son milli takım arasına sürprizlerle girdi. Ligde şampiyonu belirlemek için gün sayarken ilk 3 yarışının daha da hararetlendiğine tanıklık ediyoruz.
Ada futboluna -Castlebar olarak- iki haftalık aranın ardından geri döndük. Liderimiz Chelsea iki maçlık puan farkıyla hâlâ zirvede. Arsenal emin adımlarla takipte. Manchester United ise “baktığımızda kötü oynayan, kafamızı çevirdiğimizde puanlar toplayan kendine has takım” mantalitesine devam ediyor. Manchester City de Chelsea maratonunun ardından dördüncü sırada, hayal kırıklıklarını kucağına yerleştirip hüzünle oturmuş vaziyette.
WSL’de haftanın maçlarına geçmeden ligin üç yıldızının Devler Ligi mesaisinden de söz edelim. Çeyrek finaller Chelsea, Manchester City ve Arsenal adına nefes kesici geçti. Kendi evinde avantaj yakalayan City, turun ikinci ayağında tek yarıda Chelsea’ye mağlup olup yarı final hayallerine veda etti. Arsenal ise çamurlu Madrid deplasmanından sonra Londra’da “temiz” bir futbol oynadı; yarı final biletini kaptı. İki Londra ekibinin Şampiyonlar Ligi yarı finalindeki rakipleri, son finalistler Barcelona ve Lyon olacak. Burada Ada ekiplerimize başarı dileklerimiz baki tabii…
Barclays Women’s Super League’de 18. maç haftasını konuştuk.
İyi okumalar.
ODAK
Chelsea 2 - 2 West Ham United
Birbirini tekrar eden ve artık sıradanlaşan şeyler için çoğunlukla “haber değeri yok” tanımı kullanılır. Chelsea’nin bu sezonunu gelecek yıllarda yazmak isteyen bir futbolsever, WSL fanatiği ya da futbol tarihçisi gazetelerde ya da bloglarda bu tanıma benzer ifadeleri görebilir. Chelsea’nin quadruple hedefi için ilk adım tamamlanırken ikinci halka için daha muhtemel olan ligde artık kutlamalar için gün saydığını geçtiğimiz haftalarda sık sık tekrarlamıştık. Bu hafta alınabilecek bir galibiyet, işlerini hiç olmayacağı kadar rahatlatacaktı ve belki de milli ara dönüşünü şampiyonluk kutlamalarına çevireceklerdi.
Futbolun niye sürprizlerle dolu olduğunu ve bu oyunu niye bu kadar çok sevdiğimizi bir kez daha anladığımız Londra derbisini geride bıraktık. Kâğıt üstünde güçlü olan ve farka koşması beklenen Chelsea, zorlandığı maçta komşusuna iki puan bıraktı.
Londra’nın mavilerinin bu kaybı, altında yer alan iki takım için şampiyonluk ihtimalini güçlendirmedi elbette ama Chelsea’nin de puan kaybedebileceğini WSL severlere gösterdi.
İlk yarının sonlarına doğru yükselişe geçen ve puan kaybetse de oyunuyla bir şeyler vadeden West Ham United, haftanın yıldızı oldu. Muhtemel şampiyondan şimdilik puan alan üç takımdan biri durumundalar. Bu sayı son dört maçta artacak mı bilmiyoruz ama sezon sonunda Chelsea’ye iki maçta da mağlup olmayanlar listesinde yer almanın mutluluğunu yaşayacakları kesin.
Manchester United 2 – 0 Everton
Haftanın açılışını yapan Marc Skinner’ın ekibi, kalesinde büyük bir tehlike yaşamadan 90 dakikayı tamamladı. Liverpool’a kaybettikleri haftanın üzüntüsünü geride kalan pazar gününden sonra daha da hissedebilir ama Chelsea’yi zorlarken de Manchester United’ın ciddi bir şampiyonluk adayı olmadığını söylemiştik. Everton karşısında yine disiplinli bir savunma ve oyununa sıkı sıkıya bağlı hücum setleriyle maçı kazanan Manchester’ın kırmızıları, sıralamada üstünde yer alan takımlardan birinin puan kaybettiği, diğerinin ise farklı kazandığı fikstürü üç puanla tamamladı. Ligi ilk üçte bitirmek onlar adına öncelikli hedef. Sonrasındaki tüm hikâyeler biraz şanstan ibaret olacak. Maçın kaybedeni Everton, alt sıralardan kurtulmanın verdiği rahatlıkla istediği oyunu önceki haftalara göre daha fazla yansıtabildi. Hala eksikleri var, onarılacak birçok şey mevcut ama sezonu güvende bitirebilecekleri kadar bir marja fazlasıyla sahipler. Bazı maçları puansız kapatmak sorun olmayabilir, en azından şimdilik.
Crystal Palace 0 - 4 Arsenal
Güneşli bir pazar öğleden sonrası, Londra’daki 7 bin kişi kapasitelik stadyumda ABBA’nın Gimme! Gimme! Gimme!'sini söyleyen tribünle çalkalanıyordu. Derbinin ev sahibi, birkaç hafta önce gördüğü umut ışığını söndürmek için sahadaydı, Londra’nın kırmızıları ise yoluna doludizgin devam etmek için. Renee Slegers’ın Real Madrid maçı sonrası rahat bir nefes alarak yeni denemeler yaptığı maçta Arsenal kolay bir 3 puan aldı. İlk kez 11’de başlayan ABD’li savunmacı Jenna Nighswonger iyi bir iş çıkardı, Beth Mead aramıza geri döndü, Chloe Kelly de kırmızı yakaya sezonun ikinci yarısının hayat öpücüğü olmaya devam ediyor. Palace ise ay başında aldığı Villa galibiyetinde kazandığı özgüveni yavaş yavaş yitirmeye başlamış gibi duruyor.
Liverpool 1 - 2 Aston Villa
Haftanın kritik eşleşmelerinden biri bu maçtı. Sıralamada rahat olan ama Matt Beard’ın ayrılığının ardından aksiyonlu ilerlemek isteyen Liverpool, kümede kalma mücadelesi veren Villa’yı ağırladı. Birmingham ekibi olağan savunma hatalarından birini yapınca Liverpool penaltı kazanıp takımın golcüsü Hobinger ile öne geçti. Karşı kalede Rachel Daly iyi bir gün geçirmiyordu. İkinci yarıda oyuna giren İskoç forvet Kirsty Hanson takımına hayat öpücüğü verdi. Tabelada geri dönen Villa, aynı dakikalarda Arsenal’dan 4 gol yiyen Palace’a da büyük bir darbe vurmuş oldu.
Leicester City 1 - 1 Tottenham
Kümede kaldığı için rahat olan iki ekip temposu bol, kıyasıya bir maç oynadı. Leicester kalecisi Janina Leitzig’in devleştiği maçta puanlar paylaşıldı. Alman file bekçisi kalesine gelen 11 şutun 10’unu kurtardı. Yediği gol de kendi takım arkadaşları tarafından geldi. Kuzey Londra ekibi yine gol yollarında tıkandığı maçlardan birini oynadı. Şutör merkez orta saha Drew Spence ile gelen beraberlik golü, İsveçli koç Robert Vilahamn’a birkaç kredi daha kazandırmış oldu.
Brighton 1 - 2 Manchester City
Mart ayı başlarken Manchester City’nin önünde tarihi bir fırsat vardı. Chelsea’yle dört maç, bir kupa, Avrupa’nın kulüpler düzeyindeki en büyük turnuvasında yarı final şansı ve ligde güçlü rakibine ilk yenilgisini tattırma motivasyonu. Peki bunlardan hangisinde başarılı olabildiler? Kısmen hiçbirinde. Şampiyonlar Ligi’ndeki tek galibiyet dışında diğerlerinde kaybeden taraf olan Manchester ekibi, yakaladığı büyük fırsatı kaçırarak geride kalan ayı noktaladı. Milli takım arası öncesindeki son maçında ligin en zorlu deplasmanlarından birine giden Manchester’ın mavileri, puan kaybının kıyısından yıldızı Viv Miedema’nın farkı ikiye çıkaran muhteşem golüyle döndü. Sakatlık kâbusu devam eden takımda uzun süredir olmayan isimler de henüz dönebilmiş değil, listenin uzaması da canları fazlasıyla sıkıyor. Kalan bölümde kazanıp rakiplerinin sonuçlarına göz çevirecekler, biraz da istemeyerek. Uzatmalarda bulduğu gol puan için geri dönüşe yetmeyen Brighton ise cepten yemeye devam ediyor. Sezon sonuna kadar böyle gitmesi muhtemel ve mevcut durumları fazla etkilenmeyecek. Fakat gelecek sezon için bu kadar şanslı olmayabilirler.